Belki de Türkiye’nin en eşsiz yerleşkesinden, Gümüşsuyu’ndan mezun olduktan sonra meslekte neredeyse otuz üç yıl geride kalmış. Yıllar geçtikçe anlaşıldı ki, mühendislik yalnızca hesap kitap işi değil; bir tür farkındalık hastalığı.
Mühendis, çoğu zaman başkasının görmediğini görür. Kimi için sıradan olan detay, onun gözünde büyür. Bu yüzden çoğunlukla huzursuzdur mühendis. Nasıl ki "hafıza-i beşer nisyan ile malul", bazı mühendisler de farkında olmaktan malul. Oysa bazen bilmemek, sahiden mutluluk olabiliyor (dağda çoban misali).
Dünyada ikinci çeyrek yüzyılı devirirken yazmaya başladım. Teknik
konuların hukuki sonuçlara yol açtığı, bir uzmanın görüşünün kaderi
belirlediği dosyalar içinde geçen yıllardan sonra… Anlatmak, açıklamak,
sorgulamak iyi geliyor artık. Yazdıkça berraklaşıyor hem teknik detaylar
hem de yaşanmışlıklar.
Buradaysanız muhtemelen sizin de sormak, anlamak ya da sadece düşünmek istediğiniz bir mesele vardır.
Buradaysanız muhtemelen sizin de sormak, anlamak ya da sadece düşünmek istediğiniz bir mesele vardır.
Okuyana selam olsun.
Tanışmak isterseniz, bir mesaj kadar yakınım.