Elektrik enerjisini yüksek voltaj kademesinden (>1000 V) alan tüketiciler, bir yüksek gerilim işletme sorumlusu mühendis ile çalışmayı tercih ederlerse, kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğine (madde 60) uymuş olacaklarından olası hukuki sorumluluklar bakımından rahatlarlar. Yüksek gerilim tesislerinin tasarımında emniyet katsayısı yüksektir, katı ve oturmuş kurallara uyulur. Böyle de olsa periyodik kontrolleri çok önemlidir ve ihmale gelmez. Kazayı, olmadan engellemek, engellenemiyorsa "biz üstümüze düşeni yaptık" demek titiz işletme yöneticilerinin önceliğidir.
Tesisinizi periyodik olarak ziyaret eden mühendis, "işletme körlüğüne de bir çözüm olabilir" desek, iddialı mı olurdu? Deneyimli bir mühendisin sizin mütevazı (küçük ölçekli) tesisinizde, sizin görüp-duyup kanıksadıklarınızı fark edip bir erken uyarı sistemi gibi çalışması olasıdır. Mühendisiniz ziyaretlerinde, sizin sorunlarınızın çözümüne katkı koyabilir. Personelinizin sorularını yanıtlayabilir, bilmiyorsa araştırıp geri dönebilir. Enerji verimliliği önerileri olabilir. Birikimi olan, paylaşmayı seven mühendisiniz zamanla firmanızın bir çözüm ortağı gibi konumlanır. Yani danışmanlık bu işletme sorumluluğun önemli bir parçasıdır.
Zorunlu muyum? Sorumlu ne iş yapar? Enerjim kesilir mi gibi sorulara arama yaptı iseniz yanıtlar bulmuş olmalısınız. Bizim bu konuyu açma nedenimiz farklı. Mühendisler ve elektrik dağıtım şirketleri, şebekenin sağlığı, kesinti sürelerinin azalması için işbirliğini günden güne arttırmaktalar. Dumanı üstünde bir yeniliğe değinmenin zamanıdır.
YG İşletme Sorumlusu Bildiriminde Yenilikler
Elektrik dağıtım şirketleri, yüksek gerilim işletme sorumlusu mühendisleri, enerji sürekliliği işinde birer partner olarak görmektedir. Gerçekten de işin doğası gereği iletişimin hayati önem taşıdığı durumlar vardır. 2025 yılında UEDAŞ, Çamlıbel EDAŞ, BEDAŞ ve Akdeniz EDAŞ bu konuda önemli bir adım atmıştır. Bu şirketler, kurdukları dijital altyapı ile trafo işletme sorumluluğu tescil ve sözleşmelerinin artık kendi sistemlerine yüklenmesini istemektedirler. Böylece transformatörlü tesislerin mühendisleri sistemde tanınacak, enerji kesme-verme, bakım ve arıza müdahalesi süreçlerinin dijital ortamdan yürütülmesi sağlanacaktır. Diğer dağıtım şirketlerinin de bu dört şirketi takip edeceğini tahmin etmek güç olmaz. Uludağ EDAŞ dışındaki üç şirketin sermaye ortaklık yapısı benzerdir. Bedaş linkine tıklayarak şirketin duyurusuna erişilebilir. Merak edenler için Türkiye'de ELDER üyesi 21 dağıtım şirketi ve sorumluluk bölgeleri aşağıdaki görseldeki gibidir.
Dağıtım şirketleri birer ticari sermaye yapısıdır ve ortakları ile yatırımcılarının kârını doğal olarak öncelerler. Bir müşterinin enerjisini kesmek en son tercihleri olsa da Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği onlara bu hakkı tanır. Dağıtım şirketi, "tehlikeli durum" diyerek işletme sorumlusu olmayan tüketicinin enerjisini kesebilir.
Kullanıcı bağlantısının veya enerjisinin kesilmesi
MADDE 27 – TEİAŞ ve dağıtım şirketi, aşağıda belirtilen şartların herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, kullanıcının tesis ve teçhizatının bağlantısını veya kullanıcının enerjisini kesebilir:
ç) Can ve mal emniyetinin sağlanmasının gerektirdiği durumlar.
MADDE 27 – TEİAŞ ve dağıtım şirketi, aşağıda belirtilen şartların herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, kullanıcının tesis ve teçhizatının bağlantısını veya kullanıcının enerjisini kesebilir:
ç) Can ve mal emniyetinin sağlanmasının gerektirdiği durumlar.
Dağıtım şirketlerinin önüne EPDK'ca konulmuş, kesinti sürelerini azaltmak, kayıp-kaçağı azaltmak gibi hedefler vardır. Bu hedeflere ulaşmak için "güneş çarığı, çarık ayağı sıkar" misali kurallar sürekli sıkılaşacaktır. Şebeke, enerji kalitesini yükseltmek için işletme sorumluları ile EDAŞ'lar işbirliğine devam edeceklerdir.
Japonya'da 50 Hz mi 60 Hz mi kullanılır?
Buraya kadar zahmet edip okuyanlar için biraz ansiklopedik bilgiye yer vermek isteriz. Japonya'da, ülkeyi ikiye böldüğünüzde bir kısmın 50 Hz diğerinin 60 Hz şebeke frekans ile çalıştığını öğrenmek şaşırtıcı idi. Şebekenin kuruluşunda, 1800’lerin sonunda, ülkenin doğusu ve batısında elektrik şebekesinin farklı ithal jeneratörlerle başlaması bunu getirmiştir. Tokyo bölgesinde ilk santraller Alman AEG’den alınmış 50 Hz jeneratörlerle kurulurken, Osaka bölgesinde Amerikan General Electric’in 60 Hz jeneratörleri kullanılmıştır. İki bölge ayrı ayrı büyüyüp genişleyince standartlaşma olamamıştır. Böylece Japonya’nın doğusu bugün hâlâ 50 Hz, batısı ise 60 Hz kullanmaktadır. Bu durum 50-60 Hz bölgeler arasında enerji alışverişini de zorlar. Frekans dönüştürücü istasyonlarla iki sistem birbirine bağlanmıştır ama kapasitesi sınırlıdır. Aşağıdaki görselde Japonya'da görevli özel şirketlerin bölgeleri ve frekans ayrımı gösterilmiştir.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar moderasyona tabidir.