Adli Bilirkişiyi Kim Seçer?

Bir keşif incelemesi sırasında keşif minibüsü içinde, farklı dosyalarda görevlendirilen 5-6 bilirkişi, hâkim, kâtip, mübaşir, şoför seyahat halinde idik. İncelemeye gidilen -sıradaki dosyadaki- adresin konumunu cep telefonundan bularak şoföre yol tarif etmeye çalışan bilirkişi hanım, 20’li yaşlarının ancak ortalarındaydı. Kendisini zaman zaman görüyordum, ben bile gördüğüme göre çok dosyada görev alıyor olmalıydı. Gencecik yaşında bilirkişi olmak üstelik de mahkemelerden bolca görev alabilmek kolay şey değildir. Esasen bilirkişilik, mesleğinde yıllarını geçirdikten sonra yapılabilecek iştir kanımca ama harita mühendisliği alanında böyle değil zahir. Haritacı kardeşimizin telefonunun bataryası bitince, başka bilirkişinin telefonundan “parsel sorgu” uygulamasına girdi, zor zahmet adrese bizi ulaştırdı. Evet böyle oluyor, diyelim 3 veya 5 kişilik bilirkişi kurulundasınız, bir kişi haritadan adres buldu diye sizinle aynı ücreti alabiliyor, üstelik siz günlerce dosya okuyup 10 sayfa ile rapora katkı yapmış bile olabilirsiniz. Harita mühendisine gerçekten ihtiyaç olan dosyalar tabii ki var ama nedense (heyeti tek sayıda kişiden oluşturmak bile olabilir nedeni) yeri hakkında hiç soru işareti olmayan parseli bile göstersin diye kurula haritacı eklenebiliyor. O da şu mutat cümle ile rapora katkısını(!) koyup ücretini hak(?) ediyor. “Dosyada verilen adrese heyetle birlikte gidildi, yanımızdaki harita ile köşe koordinatları alana uygulandı.”

Kamulaştırma heyet dosyalarında harita mühendisi ve daha çok da ziraat mühendisi üyelerin rapora emeği geçer. Yargıtay, enerji nakil hattı kamulaştırma davalarında heyette elektrik mühendisini şart koşuyor olacak ki bizi de heyete yazarlar. Esasen rapora çok katkımız olmaz. Bundan ötürü keyif de vermez (tezattır ama çoklu davalar söz konusu ise ücreti mükemmel olabilir). Beyan edilen uzmanlık adedine kısıtlama getirildiğinde kamulaştırma alanından hemen vazgeçmem bundandır.

Daha önce hiç görev almadığımı bir mahkemeden üst üste birkaç kamulaştırma davası görevi gelmişti. Şaşırtıcı idi. Üçüncü keşiften sonra mıydı, mübaşir hanımefendi, minibüsten inerken, kaleme perde alacaklarını ve reddiyatımın bir kısmını verip veremeyeceğimi sordu? Geçmiş zaman, belki de (500,00 TL olabilir) adam başına düşen bedeli de söylemiş olabilir. Kabaca 3 dosyadan diyelim brüt 2000 alıyorsam dörtte biri ile “perde alma fonuna” katkım isteniyordu. Bu mahkeme ile sıkça keşfe gittiğini mübaşir ile samimiyetlerinden anladığım ziraat ve harita mühendisleri ödemeyi tereddütsüz kabul ettiler. Ben bunun bir para sızdırma yöntemi olduğuna kanaat getirip ödeme yapmadım. Bir daha da o mahkemeden hiç dosya almadım. Mübaşir, diğer elektrikçilerden de yüz bulamamış olacak ki beni de denemiş, olmayınca “sıradaki” üyeden yüz bulmak için şansını denemeye karar vermiş olmalıydı.

Sayın hakimler bilirkişi görevlendirme işini kalem personeline havale ederlerse onlar da suiistimal edebilirler. Adalet için bu kadar önemli bir enstrümanı seçerken, kalemdeki çoğu acemi katipler ya da kart mübaşirler neden inisiyatif alsın? Ben o gün ki toy halimle konuyu gidip bölge kurulu başkanı ile dahi görüştüm, hiç yardımcı olmadı. Tecrübeli bir avukat arkadaş, böyle bir konu ile hasım kazanmanın yanlış olduğunu söyledi de uzun süre kafamı meşgul eden konuyu kapadım.

Bilirkişi listesine dahil olmakla dosya/görev yağacağını zanneden adaylar varsa (çok az bulunan uzmanlıklar istisna olabilir) bir kez daha düşünsünler. Kendi çalışacağı bilirkişiyi ya da heyeti kendi seçen hakimler parmakla gösterecek kadar azdır. Rapora katkısı hiç olmayan veya tespitleri gerçekle hiç bağdaşmayan bilirkişiler hiç elenmeden görev almaya devam edebilirler. Bazı kalemlerin heyeti kurması için güvenip aradığı bilirkişiler vardır. Örneğin bir inşaat mühendisi aranır, o diğer disiplinlerden sürekli ve uyumlu çalıştığı arkadaşlarının ismini vererek görevi dağıtır. Bu uygulama olumlu sonuçlar da verebilir ama sakıncalı olma riski daha fazladır. İlk aranan kişi tüm dosyayı maniple edebilir.

Siz mükemmel rapor da yazsanız tarzınızı beğenmeyen hakimler de olabilir. Rapor girişinde dosyanın uzun uzadıya özetini yapmamanız hoşuna gitmeyebilir örneğin. Sadece raporun finalini okuyan hâkim, finalde düşen enerjinizle ancak bağladığınız raporu beğenmeyebilir. Esasen bu iyi bir şeydir, çünkü “bu raporu beğenmedim bu kişiyi bilirkişi havuzundan çıkarın” diyen hâkim, kalem personeline de hakimdir.

Bilirkişi seçimi, düşük ücret takdiri, sonu gelmeyen ek raporlar, niteliksiz heyet üyeleri, işine gelmeyenlerin bölge kuruluna şikayetleri vs. vs. dilimiz döndüğünce bilirkişi dünyasına içeriden bakmayı sürdürmek niyetimiz.