Bir Kez Daha Muhalefet Şerhi

Üç meslektaş bir dosyada heyete dahil edilmiştik. Mahkeme, bir elektrik hırsızlığı davasında dağıtım şirketi ile abone arasındaki uyuşmazlık için görüşümüzü sormuştu. Hırsızlıkla suçlanan abone ticaret erbabı idi, yan yana iki dükkânı birleştirip açtığı işyerinde küçük ölçekte üretim yapıyordu. Hırsızlık iddiasına o kadar içerlemişti ki dev bir bez afiş yaptırarak dükkan cephesine asmış, konuyu medyatik hale getirmiş ve elinden geldiğince meramını anlatmaya çalışmıştı. 

Heyet, birbirine yakın yaşlarda mühendislerden kurulmuştu. Kadın meslektaş bir kamu kurumunda yönetici idi, profesyonel hayattaki görevi dava konusuna yakın sayılmazdı. Diğer meslektaşın görevi hem konuya daha yakındı hem de bilirkişi deneyimi kat kat fazla idi. Üstelik aynı olayın başka bir mahkemede görülen dava dosyasında rapor sunmuştu, olayı biliyordu. Aslında olayla ilgili görüşünü sunduğundan tekrar rapor sunması yanlış olacaktı (farklı düşünenler olabilir ama bana kalırsa ikinci kez görev kabul etmeyip çekilmeliydi). Öyle ya kanaati belliydi, onu değiştirmesi kendini inkâr olurdu. 

Titiz bir mühendisti, dikkatini başka bir dosyada beğenmiştim, kadın mühendisle birlikte geçmişte raporlar yazdıklarını biliyordum. Bana, yüz yüze iken olayın geçmişini anlattı ve önceki raporda vardığı kanaatin nedenlerini açıkladı. Emek harcamadan ona katılmamı bekliyordu, ne de olsa arşivde önceden yazılmış hazır rapor vardı. Dosyaya çalışacağımı söyledim ve öyle de yaptım. 

Dosyaya, öğretim üyesi profesör bir meslektaşın raporu girmişti ve bizim heyetteki meslektaş ile aynı sonuca varıyordu: tüketici ayrı hat çekerek enerjiyi sayaçtan geçmeden kullanmıştı. Burada olay hakkında bilgi vermek gerekecek. İki dükkan var demiştik, iki de abone sayacı. EDAŞ ekibi gelip her iki sayaç öncesi devre kesicilerden enerjiyi kesiyor ama bir yerde aydınlatma ışımaya devam ediyor. Bunun üzerine motorlardan kontrol ediyorlar ve iki fazın kesildiğini bir fazın hala var olduğunu görerek sayaç haricinde bir hatla enerji çalındığı sonucuna varıp tutanak tutmaya yelteniyorlar. İş yeri sahibi telefonla kendi elektrikçisine ulaşıyor. Girişteki kesicilerin bazen görev yapmayıp enerjiyi kesmediğini, aç-kapa yaparlarsa düzeleceğini öğreniyorlar ve hakikaten öyle oluyor fakat EDAŞ personeli ikna olmayıp tutanağı tutuyor. Kanun dışı hattın yerini tespit etmeyi denemiyorlar, "dükkan malzeme dolu olduğundan tespit yapılamadı" gibi bir notla yetiniyorlar. "Denildiği gibi devre kesici bir fazı kaçırsa idi biz bunu sayaçtan farkederdik" mealinde bir beyanları da dosyaya  girmiş. Ama şunu atlıyorlar, sayaç 1993 model mekanik sayaç ve fazları ekranda göstermiyor.

MCB minyatür devre kesici
Tutarsız noktalar çok olunca benim kanaatim arkadaşın tam aksi yönünde oluştu. Öyle ya 20 yıllık bir devre kesici kim bilir kaç kısa devre gördü? Belki kesme kapasitesi düşük seçildi. Kontaklar zamanla fonksiyon kaybına uğrayabilir. Deneyimli bir personel bu olasılığı hemen oracıkta ölçü aleti kullanarak eler. Bunun yerine, -elektronik olmayan- "sayaç ekranına baktık fazlar yoktu" demek acizliktir. Keşfe de katılmış olan profesör meslektaş "devre kesicinin iki fazı kesip bir fazı kaçırması olası değildir" demiş. Bizim heyetteki meslektaş, abonenin bir yıl sonraki tüketimleri ile kıyaslama yapınca tüketimde artış da görmüş ve hırsızlıktan şüphesi kalmamış. 
a lamp and a circuit breaker with AI
Taslak raporumu yazıp iki üye ile paylaştım, kadın meslektaşın kanaatine göre kimin azınlıkta kalacağı belli olacaktı. Beklenen oldu ve azınlıkta kaldım. Koskoca profesörden iyi mi bilecektim öyle ya! Tüketimdeki artışın siparişlere, yeni makine yatırımına, piyasanın durumuna bağlı olabileceğini, salt tüketime bakıp diğer etkileri dikkate almamanın hata olacağını söyledim. Durum netleşince final muhalefet şerhimi yazıp görüşlerine sundum. "Mühendis Bey" köpürdü, "taraf avukatı" gibi yanıt vermişim (onların raporunu çürütmüşüm), hakimle konuşup raporu nasıl vermemiz gerektiğini soracakmış. Örneğin yüksek yargıda "nasıl karşı oy uygulaması varsa öyle sunarız, hepimiz aynı kanaatte olacağız diye şart mı var" dedim ve öyle sunduk. Yani üç imzalı ve altına şerh notu düşülmüş ana rapor ve ayrı sunulmuş karşı oy raporu olarak.

EDAŞ personelinin davranışını sorgulamayan (tutanağı tutup ilave hattın yerini bulmamak, aboneye "sen bildiğin yoldan yine git" demektir) çelişkiyi göremeyen heyet üyelerini iknada başarısız oldum. Aslında o aşamada bile en ufak bir şüphe duydu ise meslektaşım dosyadan çekilebilirdi. Onu, vicdanı ile kendi bilecek artık. 

EDAŞ'larda düşük ücret politikası ile personelde hem nicelik hem nitelik düşmektedir. Bir delinin attığı taşı kaç mühendis çıkaramadık görüldüğü gibi.