Periyodik Kontrollerde Önemli Konular

Elektrik işiyle uğraşanların "başının belası" mıdır toprak? Bazen evet, periyodik kontrol döneminde, şirketin kalite veya iş (işçi) sağlığı ve güvenliği departmanına verilecek dosyayı, uygunsuzluklar giderilmiş biçimde hazırlamak zahmetlidir. Tesisat güvenliğini doğrulayan yıllık testleri yapmak/yaptırmak “can sıkıcı” olabilir ama hayat kurtarır.

Zorunlu periyodik kontrolleri düzenleyen, tam adıyla İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, ilk bakışta basınçlı kaplar ve vinç türü ekipmanın denetimini hedefliyor gibi görülebilir. Ancak 2.3 Tesisatlar diye bir bölümü vardır ki çok sayfa tutmaz ama buzdağının büyük kısmı satır aralarına atıflar ile enjekte edilmiştir. Zaten başa çıkmakta zorlanılan güvenlik şartlarının sağlanması konularına, bir de bu mevzuatın atıf yapması işleri kolaylaştırmamıştır. Piyasada yanlış bilinenler yine öyle bilinmeye devam eder. Esaslı (nitelikli) denetimler zaten olmadığından, bir tesiste yıllık rutin raporlarda sorunlar varsa bir kaza olup işe hukuk karışıncaya dek o sorun fark edilmez.

“Rutin raporlarda sorun” derken neyi anlamalıyız? Rapor hem doğru amaca hizmet edecek şekilde istenmemiş hem de “ehil ellerde” hazırlanmamış olabilir veya iyi kötü hazırlanmışsa da bu kez muhataplarınca ciddiye alınmamış olabilir.

Yönetmelik, açıkça “denetim metodunun” ne olduğunun raporda yazılmasını ister. Kullanılacak metot, denetimin hedefine bağlı olarak seçilir. Denetimle neyin hedeflendiğine ve hangi yöntem ile doğrulama yapılacağına işletme sahibiyle beraber karar verilmelidir. İşletme sahibi, başından olay geçti ise tehlikenin nerede olduğunu biliyor olabilir, tecrübeli bir teknik danışman veya bizzat denetimci, riskleri sahada görüp kapsama alabilir. En kötüsü, sadece mevzuata uyalım diye bilinçsizce para harcamaktır.

Raporlarla ulaşılmaya çalışılan elektriksel güvenlik hedeflerinden bazıları şunlar olabilir.

1.      Dolaylı temasa karşı koruma
2.      Cihaz gövdelerinde toprak sürekliliği (PE bağlı mı?)
3.      Hata akımı ile koruma aygıtı (RCD) fonksiyon testleri
4.      Doğrudan temas dahil gözle tesisat kontrolü
5.      Yıldırım koruma sistemi
6.      Orta gerilim tesislerinde dokunma ve adım gerilimi kontrolleri
7.      Termal görüntülemeler

Meslek odası EMO’nun ücret tanımlarını inceleyerek ilerlersek hata yapmaktan uzak kalabiliriz. EMO, üyelerinin hangi denetimleri hangi metotlar ile yapacağını biliyor olmalıdır. Öyle ki hizmetin makul bedelini de bilebilsin. www.emo.org.tr adresinden erişilen denetim hizmetleri en az ücret tanımlarından bazıları şöyledir;

a) Alçak gerilim tesisat denetim bedeli (gözle kontrol) (500 m2’ye kadar baz ücret aşan kısım için m2 başına birim fiyat)

b) Yüksek gerilim ve alçak gerilim için farklı olmak üzere, toprak geçiş, çevrim empedansı, süreklilik ölçüm bedeli (3 ölçüme kadar baz ücret aşan kısım için ölçüm başına bedel)

c) Enerji analizi veya harmonik ölçümü (transformatör başına bedel)

d) Artık akım anahtarı (RCD) test bedeli (3 adede kadar baz ücret aşan kısım için ölçüm başına bedel)

e) Aydınlatma seviyesi ölçümü (3 ölçüme kadar baz ücret aşan kısım için ölçüm başına bedel)

f) Yıldırımdan korunma tesisat kontrol bedeli (tesisat başına bedel)

g) Termal kamera ile kontrol (3 ölçüme kadar baz ücret aşan kısım için ölçüm başına bedel)

Yukarıdaki iki liste ilişkilendirildiğinde 1/b; 2/b; 3/d; 4/a; 5/f; 6/b; 7/g olarak eşlenir. Dikkat çekici olan 1,2 ve 6. maddelerin bedelleri aynı satırda ücretlendirilmiştir (İdeal durum değildir, daha sonra inceleme konusu yapılacaktır).

iş ekipmanlarının periyodik kontrolü
 Süreç

Bir tesiste kalite departmanında çalıştığınızı varsayalım, yıllık periyodik denetim yapılacak, ilk olarak -varsa- geçen yılın raporlarını, bütçesini inceleyerek işe başlayabilirsiniz. Peki geçen yıl eksik kalan bir şeyler var mıydı (raporlanan tüm uygunsuzlukları giderilmiş kabul edelim)? Denetim hizmeti aldığınız işletme, her yıl aynı içerikle “kopya” raporlar sunuyor ve rafta kapağı açılmadan öylece saklanıyor olabilir mi? Mümkün.

Yenilenecek raporlar için teklif toplanacaktır. Aday firmalara hangi ipuçlarını (şartname) vererek fiyat isteyeceksiniz? Bu soruya yanıt için yukarıdaki EMO listesi iş görecektir. Teknik birimden yardım isteyerek hangi denetim tipinde kaç adet işlem olacağını yaklaşık belirlersiniz. Yapmayı atladığınız denetim olabilir mi, varsa bilerek -ihtiyaç olmadığı için- mi atlanmış, öğrenirsiniz. Bazı tesislerde tüm elektrik panoları yerine rastgele seçilmiş az sayıda panoda denetim yaptırılır, eğer öyleyse bu riski alır mısınız? Kalite departmanı, teknik departman ve de yönetimin oluru olmaksızın denetim kapsamının daraltılması düşünülemez. Kararlar birlikte alınmalı ve kapsamın ne olduğunu tüm ilgililer bilmelidir. Denetlediğimiz bir tesiste, misafirleri (küçük çocuklar da dahil) riske atabilecek olan çevre aydınlatma armatürleri, toprak hata rölesi (RCD) ile korunmuyordu. Hiçbir yönetici bunu öğrendiğinde kayıtsız kalamaz. Kalacak olan varsa da departmanlar yazıyla ilgilisine sorumluluğu bildirip paylaşmalıdır.

Kapsamı, ihtiyacınız kadar genişletip adaylardan teklif istersiniz, teklifle birlikte anonim (ismi gizlenmiş) örnek raporlar istemeniz çok yerinde olur. Örnekleri kıyaslayıp adaylara sorular sorarsınız. Aşırı düşük teklifleri sorgulamalısınız. Adayların kalitesine göre bire üçe kadar fiyat farkı oluşması doğaldır (en düşük teklif sahibine işi verip rapor klasörünü dolaptaki yerine koymak için sabırsızlananlar, bu yazı size göre değil). İşi alan firma yeni mezun gençlerle çalışıp maliyetini düşürmek isteyebilir, ne tezattır ki denetim işinde de tecrübe şarttır. On yıllık yetkin bir mühendisle bir yıllık olanın sahadaki tespitleri aynı olamaz. Toy bir teknik personeli, hiç bilmediği sahaya sürmek tehlikeli dahi olabilir. Denetim yapan(lar)a eşlik eden personeliniz yetkin olmalıdır. Bu sayede bazı uygunsuzlukları minik müdahaleler ile anında gidermek olasıdır. Nihai rapordan önce ara rapor vermelerini istemelisiniz. Böylece uygunsuzlukları gidermek için daha çok zamanınız olacaktır. RCD testi gibi denetimlerde enerji kesintisi oluşacağından işletmeniz aksayabilir, denetimin saati ona göre ayarlanmalıdır. Denetimci testi gece yapmak zorunda kalıp ek ücret isteyebilir.

Bu yazının amacı, tesislerde gözlenen uygulama hatalarına değinerek farkındalığı arttırmaktır. Fazla uzayacağından, her biri birer yazı konusu olabilecek maddeleri bir cümle ile geçip asıl hedefe ulaşmaya çalışalım. Orta gerilim tesislerinde dokunma/adım gerilimi, potansiyel sürüklenmesi konusu empedans ve kesici açtırma süresi beraber değerlendirilir ancak ihmal edilip dağıtım şirketinin korumasına bırakıldığı olabilir (6). Yıldırım koruma, çoğu tesiste, EN 62305 çöpe atılıp birkaç adet “şemsiye” aktif paratoner ile “çözülmüş gibi” yapılmıştır ve raporlayanlar bunu gördüğü halde suya sabuna dokunmaz (5). Tesisat kontrolü (4) diye panolardaki şalt ekipmanının özetini çıkarıp size verebilirler ya da barada hiç yük yokken termal fotoğraflar (7) çekip “her şey yolunda” diyebilirler, müsterih(!) olursunuz. Elektrikçiniz, RCD sık sık açtırıyor diye buzdolabının “toprağını” iptal eder, sonra bir müşteriniz dokunduğunda -röle açtığı halde- gidip şikayetçi olabilir, o halde süreklilik testi de (2) önemlidir.

En Dar Anlamıyla Topraklama Derken Neyi Kastederiz Ne Anlaşılır?

Dolaylı temas koruması genelde her kontrolde raporlanan ve ilgili, ilgisiz her departmanın “toprak ölçümü” diye bildiği bir denetimdir. Bu raporda nelerin yolunda gitmeyebileceğine değinmeden önce yakında rapor yazdığımız adli, ölümlü bir vakadan -işin ciddiyetini vurgulamak adına- bahsetmek yerinde olabilir. Bahçe sulama abonesi iki komşu sera var, birinin enerjisi borçtan kesilmiş olsun. Bu kişi, komşusunun harici tipte sayaç tablosundan enerji alan pompasını çalıştırarak hortum ile sulama yapıyor, zemin ıslak ve çamurlu. Tabloda, ardışık iki adet 1x32 A minyatür devre kesici (otomatik sigorta) var hata akım koruması (RCD) yok. Devre kesicinin bir terminali pano sacına temas ediyor. Sac gövde, toprak iletkeni, pano taşıyıcısı metal ayak, arsa kapısı, bahçe çiti elektriksel süreklilik içinde. Şahıs çalışırken metal tel çite temas edip, tehlikeli gerilime maruz kalıp ölüyor. Toprak iletkeni kılıfı, geçen akımla kavrulmuş ama geçen akım maalesef devre kesiciyi açtıracak büyüklükte değil. Olayda tek hayat kurtarıcı, hata akımı rölesidir (RCD) ancak yok. Bir çocuğu aydınlatma direği gövdesindeki tehlikeli gerilime dokunarak çarpılmaktan da sadece RCD korur. O direkte veya o direğe enerji veren panoda toprak değerinin ne olduğu gerçekten ikinci plandadır. Yani “topraklama ölçümü” dediğimiz rapor aslında toprak empedans ölçümü ile sınırlı değildir. Yarım (0,5) ohm değerini iyi bir sonuç zannederiz öyle değil mi? Oysa yarım ohm bile sulama yapan çiftçiyi korumayacaktır. Öyleyse önce terminoloji değişmelidir. Topraklama ölçümü değil “dolaylı temasa karşı koruma” denetimi diyeceğiz. Evet bir ölçüm yapılacak, koruma yapan cihaza da bakılacak ve raporlanacak; “koruma uygundur” veya “değildir”.

Dolaylı temasa karşı koruma denetiminde, normal şartlarda enerji olması beklenmeyen metal yüzeylerde, 50 V (veya ıslak zeminde 25 V) aşılmayacak biçimde bir korumanın varlığı doğrulanır. Şebeke tipine bağlı olarak aşırı akımda veya toprak hatasında (kaçağında) açmaya tanımlı cihazların varlığı sorgulanır. 32 A büyüklüğe kadar son devrelerde, aşırı akım da değil mutlak toprak hata koruması (RCD) aranır. RCD cihazının varlığı halinde uygunluk için gerekli en büyük toprak geçiş empedansı pratikte 100 ohmdur (teoride 1667). Büyük güçlü dağıtım panolarında yönetmelik gereği koruma açmasını sağlayacak olan en büyük empedans yarım ohmun bile altında çıkabilir. Bu durumda hedef empedansı temin etmeye uğraşmaktansa toroidal tip hata akımı cihazları kullanmak yerinde olur. Böylece gereken empedans 0,2-0,3 ohm değil de 20-30 ohm seviyesinde olacaktır.

Tesisin birincil panosunda tesis edilen bir toroidal cihaz doğrulamayı sağlayabilir ama açması halinde, tüm enerjinin kesilmesine hazırlıklı olunmalıdır.

Birleşik Krallık (UK) elektrik kodlarında, şebeke tipine göre spesifik olarak ölçme sonucunda beklenebilecek çevrim empedans değerleri şöyle verilmektedir. TT | 11 ohm; TN-S | 0,8 ohm; TNC-S | 0,3 ohm. Ülkemizde de -dağıtım şebekesinde kullanıldığından- yaygın olan TT sisteminde, toprak ve nötr iletkenleri arasında metalik bağlantı olmadığından beklenen çevrim empedansı daha büyüktür. TT sitemde, büyük empedans yolu --> küçük hata akımı --> uzun açma süresi --> ek koruma tedbiri --> RCD şeklinde sonuçlanmaktadır.

Avrupa’da yaygın diğer iki sistemde, sağlanabilen ve kolaylıkla sürdürülebilen çevrim empedansı düşüktür. Buna rağmen orada standartlar, iki şebeke tipi için bile 32 A son devrelere kadar (32 A dahil) RCD şartından vazgeçmez.

Sonuç olarak, elinizdeki dolaylı temasa karşı koruma raporu, işler ters gidip de örneğin bir izolasyon (kablo sıyrılması vb.) hatasında metal yüzeylerde (ör. pano gövdesinde) gerilim oluşursa, tehlikeli olmayacağını doğrulamalıdır. Öyleyse başa dönüyorum, bunun nerelerde doğrulanması gerekmediğine karar veren kişi veya kişiler büyük sorumluluk taşır. Kapsamı büyütmek iyidir; daraltmak ise yetki ve tecrübe ister.

Denetimlerinizi yapan “çiçeği burnunda” mühendisler, TT şebeke tipinde ve müstakil transformatörlü tesisinizde 1 ohm ve altında çevrim empedansları tespit edip de “çiçek” gibi raporlar düzenlediğinde tatmin olup olmayacağınız başka bir yazıya konu olsun (ipucunu UK elektrik kodlarından verdik).