Yangın Pompalarına Enerji Nasıl Verilmelidir?

19.12.2007'de Resmî Gazetede (26735) yayımlanan BİNALARIN YANGINDAN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK, (Yan. Yön.) 15 yıldan fazladır hayatımızdadır. Elbette büyük bir boşluğu doldurmuş ve geçen uzun sürede uygulamalarda iyileşme sağlamıştır. Ticari binalar YY'ni daha iyi uygulamıştır. Fakat site ve yüksek katlı konutlarda, uygulamanın denetimi olmadığından -eğer site/bina yönetimi de titiz değilse- yönetmelik gereği zorunlu harcanan paranın çöp olduğu görülebilir. Yangın su deposunun boş kaldığı, pompaların âtıl olduğu, enerjisinin kesik olduğu, kurulduktan sonra hiç basınç görmemiş hatların olduğu yüzlerce vaka bulunduğundan emin olabilirsiniz. Keza ihbar algılama sistemi de işlemez durumdadır.

Ticari binalar, kamu binaları, okullarda daha iyi uygulamalar görebilseniz de proje hataları maalesef çoktur. Elektrik projeleri kopyala yapıştır şeklinde yayıldığından, tıpkı sosyal medyadaki dezenformasyon gibi yanlış projeler de hızla yayılır. Başlıktaki konuda hata çok yaygındır. YY konuyu açıkça yanıtlamadığından başka kaynaklara erişmek şarttır ki bunu YY'nin kendisi md. 5/2'de söyler;

(2) Tasarımcılar tarafından, bu Yönetmelikte hakkında yeterli hüküm bulunmayan hususlarda ve metro, marina, helikopter pisti, tünel, stadyum, havalimanı ve benzeri kullanım alanlarının yangından korunmasında Türk Standartları, bu standartların olmaması hâlinde ise Avrupa Standartları esas alınır. Türk veya Avrupa Standartlarında düzenlenmeyen hususlarda, uluslararası geçerliliği kabul edilen standartlar da kullanılabilir.

Yangın pompalarının elektrik beslemesi konusuna YY ve TS EN 12845+A1 standardında değinilir. Ancak içerikte Amerikan NFPA’in verdiği detaylara kıyasla, yanıtlanmayan çok soru vardır. YY, yeterince detay vermediği hususlarda uluslararası standartları işaret ettiğinden NFPA’ye başvurmak zorunda kalınır. (NFPA: National Fire Protection Association/USA). Önce yerel düzenlemelerle neyi ne kadar çözebiliriz bir görelim.

Yangın pompalarının elektrikle ya da dizel motorla sürülenleri yaygındır (NFPA buharla çevrilenleri de konu eder). Projede en az bir adet dizel ile sürülen pompa olması halinde elektriksel tasarım kolaylaşır. Tersi durumda hata yapma olasılığı yükselir. YY'nin ilgili maddeleri şöyledir;

Yangın pompaları

MADDE 93- (1) Yangın pompaları; sulu söndürme sistemlerine basınçlı su sağlayan, anma debi ve anma basınç değeri ile ifade edilen pompalardır. ..

(2) Sistemde bir pompa kullanılması hâlinde, aynı kapasitede yedek pompa olması gerekir. Birden fazla pompa olması hâlinde, toplam kapasitenin en az %50’si yedeklenmek şartıyla, yeterli sayıda yedek pompa kullanılır.

(3) Pompanın çevrilmesi, elektrik motoru yanı sıra içten yanmalı motorlar veya türbinler ile olabilir.

(4) Yedek dizel motor tahrikli pompa kullanılmadığı takdirde, yangın pompalarının enerji beslemesi güvenilir kaynaktan ve binanın genel elektrik sisteminden bağımsız olarak sağlanır. ...

(6) Her pompanın ayrı bir kumanda panosu ve panonun da kilitli olması gerekir. Elektrik kumanda panosunun, faz hatasının, faz sırası hatasının ve kumanda fazı hatasının bilgi ışıkları ile donatılması gerekir. Pano ana giriş devre kesicisine pano kilidi açılmadan erişilememesi gerekir. ..

Md 93/4 dizel yedek pompanız yoksa güvenilir kaynaktan ve bina elektrik sisteminden bağımsız enerji sağlayın diyor. Peki kim karar verecek? "Güvenilir ve bağımsız" çözüm nasıl olmalı? Genelde çözümünde hata yapılan soru tam da budur.

YY'den sonra diğer başvuru kaynağımız TSE'dir. TS EN 12845+A1 / Sabit yangın söndürme sistemleri - Otomatik sprinkler sistemleri - Tasarım, kurulum ve bakım başlıklı standardın ilgili maddeleri aşağıdadır. (önemli not: aşağıdaki alıntılar, erişimi ücretli olan güncel standardın eski versiyonundandır)

10.8 Elektrikle çalışan pompa setleri

10.8.1 Genel

10.8.1.1 Elektrik besleme sistemi sürekli olmalıdır.

10.8.2 Elektrik beslemesi

10.8.2.1 Pompa kontrol mekanizmasına yapılan elektrik beslemesi, sadece sprinkler pompa setinin kullanımı için olmalı ve bütün diğer bağlantılardan ayrı olmalıdır. Bu elektrik beslemesi elektrik tesisatının müsait olduğu yerde, bina ve müştemilatına gelen beslemedeki ana şalterin girişinden sağlanmalı, buna izin verilmediği durumda, pompa kontrol mekanizmasına yapılacak elektrik beslemesi bir bağlantıyla ana şalterden sağlanmalıdır.

10.8.2.2 Bütün kablolar yangına ve mekanik hasara karşı korunmalıdır.

Kabloların doğrudan yangına maruz kalmasını engellemek için kablolar, bina dışından veya binanın yangın riskinin ihmal edilebilir olduğu bölümlerinden, yangına 60 min’den az olmayan bir dayanım gösteren duvarlar, bölmeler veya döşemelerle, önemli yangın riskinden ayrılmış bölümlerden geçirilmeli veya bu kabloların yangından korunması için doğrudan koruma önlemleri alınmalı veya bu kablolar yer altına gömülmelidirler. Kablolar ekleme yapılmamış, bir başka deyişle tek parça olmalıdır.

10.8.3 Ana şalter panosu

10.8.3.1 Bina ve müştemilatının ana şalter panosu, elektrik beslemesi haricinde diğer amaçlar için kullanılmayacak şekilde bir yangın bölmesinde yerleştirilmelidir.

Ana şalter panosundaki bina ve müştemilatına elektrik veren bağlantılar kesildiğinde, kontrol devresine yapılan elektrik beslemesi kapanmamalıdır

Anlaşıldığı üzere standart yönetmelikten biraz daha fazla bilgi verir ancak hala yetersizdir. Daha sonraki başvuru Avrupa Standardı olmalıdır. Tüm dünyaca saygı ve kabul görmüş olduğundan, Avrupai kaynaklar incelenmeden doğrudan NFPA'ye başvurulabilir.

Güvenilir Kaynak Nedir?

YY, yangın pompalarının enerji beslemesi "güvenilir" kaynaktan sağlanır der. Peki kim karar verecek kaynağımızın ya da EDAŞ şebekesinin güvenilir olup olmadığına? Amerikan FM Global adlı güvenlik ve sigorta kuruluşunun dokümanlarına başvurursak; FM DS 3-7'de, çevresel ya da insan kaynaklı sebeplerden dolayı ender olarak kesintiye uğrayan kaynak, güvenilirdir. Son 12 ayda üç veya daha fazla sayıda 8 saatlik kesinti yaşatmış bir kaynağa güvenilmez. Ayrıca, kısa süreli de olsa sık sık kesinti yaşatmış kaynak da güvenilir sayılmaz. Son yıllarda dağıtım şebeke kalitemiz artmış olsa da şebekemize “güvenilirdir” demekte zorlanırız. Öyleyse alternatif bir yedek kaynaktan kaçış yoktur. Bu kaynak, “dizel jeneratör satıcılarının cenneti” olan ülkemizde elbette bir dizel gen-set olur. Jeneratör seti, 10 saniyelik bir şebeke güç kaybında hazır duruma gelmeli ve 8 saat, kesintisiz işini yapabilmelidir. .

Alternatif güvenilir kaynağınız dizel jeneratör olduğunda, ana kaynağınız olan şebekeden de vazgeçmemelisiniz. Bunun için de iki kaynak arasından seçim yapıp, her durumda yangın pompasını enerjileyebilen bir otomatik -kaynak (source)- transfer sisteminiz olmalıdır. NFPA ile ülkemiz uygulaması arasında majör farklar tam da bu noktada başlamaktadır. NFPA onaylı pompa kontrol panolarına sahip tesisler bile kullandıkları ardışık iki kaynak transfer sistemiyle- farkında olmaksızın- daha güvensiz duruma gelebilmektedir. Kafa karıştırmadan şöyle izah etmeyi deneyelim. Tesisinizin birden fazla transformatörü birden fazla dizel jeneratörü olsun. Klasik bir kaynak transfer sistemi ile şebeke ile dizel gen-set arasında otomatik kontrollü sistem kurdunuz, tesis ile birlikte pompalara da ortak baradan enerji verdiniz. Yangın sırasında enerjinizin güvenilirliği, transferin otomatik kontrolüne, varsa jeneratör senkronlama sistemine (onun aküsüne), hatta transferi kompakt devre kesici ile yapıyorsanız onun trip edip etmemesine bağlıdır. Pompanızın yanına kadar, 3 saat yangına dayanıklı iletkenle iki bağımsız hatla enerji dahi taşısanız, daha yukarıdaki bir hatadan ötürü pompanız çalışmayabilir. Dizel tahrikli pompanın avantajı buradadır, onun yakıtı ve marş aküsü varsa (ve bakımlı ise) çalışacaktır. Takip eden başlıkta doğru bir sistem nasıl kurulur sorusuna değinilecektir.

Doğru Uygulama (Tüm pompalarınız elektrik motorlu durum)

1.1 İki bağımsız hattın kablo tipinin, en az 2 saat yangına dayanıklı olması şartı vardır ancak şu kriterler varsa kuralı esnetebilirsiniz. Hatlar toprağa gömülü olarak veya yangın riski düşük (beton vb.) bir ortamdan getirilebiliyorsa veya hatlar birbirine zıt güzergahlardan farklı yangın riskine sahip ortamlardan geliyorsa. Sistemin küçük kesitli kontrol kablolamaları (remote start vb.) her durumda yangına dayanıklı olmalıdır.

1.2 Kaynaktan gelen hatlar üzerinde toprak koruması asla olmamalıdır (toroidal RCD vb.).

1.3 Kaynaktan gelen hatlarda aşırı akım koruması yapmayan sadece kısa devre koruması yapan tipte devre kesiciler yerleştirilmelidir. Mümkün olan en az sayıda devre kesiciden geçerek enerji pompa panosuna ulaşmalıdır.

1.4 Tesisin şebeke jeneratör transfer sistemindeki bir arıza yangın pompasına giden enerjiyi etkilememelidir. Gerekirse transformatör buşinginden ve jeneratör terminalinden doğrudan enerji alınmalı ve jeneratör remote start ile yangın pompa panelinden marş alabilmelidir.

1.5 Dizel jeneratör, pompa kilitli rotor akımı olan 6 In akımı karşılayacak büyüklükte olmalıdır. 6 In, pompa enerji besleme hattının başındaki devre kesiciyi seçerken de kullanılacak kriterdir.

1.6 Besleme hattı, pompa tam yük akımının 1,25 katına göre seçilmelidir. Gerilim düşüm kriteri olarak, yol verme anında %15; normal çalışmada 1,15 In'de %5 geçilmemelidir. Etrafında yangın varken, yangına dayanıklı kablo hattının dizayn çalışma sıcaklığını geçeceği ve gerilim düşümünün de artacağı unutulmamalıdır.

1.7 Binada, yangın durumunda enerjiyi kesmeye yarayan acil butonlarının pompa enerjisini de kesiyor olması projenizin hatalı olduğunu gösterir, düzeltilmelidir. 

2.1 Pompa kontrol panonuz, kendi içinde kaynak transferi yapan türden değilse pompa ile aynı oda içinde bir transfer panosu tasarlanmalıdır. Transfer için 1-0-2 otomatik enversör sistemlerin tercih edilmesi yerinde olabilir. Çünkü acil durumda manuel manevra yapma olanağı vardır ve hata oranı daha azdır. Jeneratörün remote start (marş emri) kablolaması unutulmamalıdır.

elektrikli yangın pompası yedek enerji

 

Kaynaklar;

https://www.benga.pro/index.php/2018/07/05/yangin-pompasi-elektrik-beslemesi/

https://www.shentongroup.co.uk/wp-content/uploads/2022/04/Power-supplies-for-life-saftey-Shenton-Group-03-22.pdf

https://www.csemag.com/articles/selecting-fire-pumps/


ISO 50001 nedir? Ne değildir? Yanlışlar, doğru hedefler

Türkiye'de devletin sopası ile zoraki ilerleyen iyileştirmeler, düzenlemeler, denetim tarafı boş bırakıldığı için hep zor özümsenir, piyasa direnç gösterir. Örnek, Yapı Denetim Kanunu bu kadar yıl geçtiği halde hala tam verimli değildir. İlköğretim okullarında, kantinde satılmasına izin verilecek yiyecekler üzerine düzenlemeler yapılır ama dinleyen olmaz, en sağlıksız yiyecekler çocuklara yine de satılır.

2011'de hayatımıza giren ilk halinden sonra, onbir yılda altı kez güncellenen, ENERJİ KAYNAKLARININ VE ENERJİNİN KULLANIMINDA VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK, hedeflerinin ne kadarına ulaşmıştır, tahmin etmek güç değil.

Temasta olduğumuz bazı işletmelerden gelen “acil” vurgulu talepler, düzenlemede tarihlenen bir hedefin vadesinin dolduğuna işaret etmekte. Eğer erteleme olmaz ise toplam inşaat alanı en az yirmi bin metrekare veya yıllık toplam enerji tüketimi beş yüz TEP ve üzeri olan ticari binalar ve hizmet binaları, enerji yöneticisi görevlendirmenin yanında 2023 sonuna kadar, TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemini de kurarak belgelendirecektir. İlgili yönetmelik maddesi şöyledir.

TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgelendirilmesi zorunluluğu için süreler

GEÇİCİ MADDE 14 – (Ek:RG-25/1/2020-31019) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 8 inci maddenin ikinci fıkrasında yer alan hüküm en geç 2023 yılı sonuna kadar yerine getirilir.

TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sisteminin, işletmelerde kalite yönetim birimleri tarafından yürütülecek ancak teknik departmanların başarısı ile semeresi alınabilecek bir sistem olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Konuyu danışacak firma arayan işletmelerden öğrendiğimize göre, yönetmeliği yorumlamada hata yapılmaktadır. Enerjiyi “yönetmek” denince, -öncelikli olarak elektrik enerjisinin- çok sayıda tüketim noktasına konulacak enerji sayaçlarının, merkezi bir birimle ve sıkça okunması, verilerin kayda alınıp raporlanması işini yapan sistemlerin anlaşıldığı gözlenmiştir. Evet ölçmek işin önemli bir parçasıdır. Zira Peter Drucker'ın dediği gibi “ölçemediğiniz şeyi yönetmezsiniz” ancak bütçeniz sınırsız değilse, işe her elektrik tüketim noktanızı ayrı ayrı ölçerek başlamazsınız. İşletmeleri bilinçsiz biçimde yönlendirerek, kârını maksimize etmek için yüzlerce noktadan sayaç okuyacak sistemleri satmaya çalışan hizmet sağlayıcılar olacaktır. Ya da düzenlemenin doğasını bilmeyen teknik yöneticiler de bu yanlış beklentide olabilir. Peki ISO 50001 doğru yönetildiğinde nasıl çalışıyor?

ISO 50001 de 9001 ve 14001 gibi belge sağlayıcı akredite kuruluşların eğitimleri, denetimleri vs. uzun bir sürecin (edit: asgari 6-7 ay) sonunda elde edilmektedir. İşletmeler kendi iniyasitifindeki (tedarikçilerin enerji verimliliği kapsanmaz) konularda bir enerji yönetim sistemini kurmalı, uygulamalı, sürdürmeli ve sürekli iyileştirmelidir. Bu standart, işletmelerin enerji politikaları ve hedefleri belirlemesini, enerji tüketimini ölçmesini, analiz etmesini ve iyileştirmeler için eylemler planlamasını gerektirir. İşin personel boyutu da, mevcut cihazların verimliliğinin farkedilmesi de hatta bundan böyle satın alınacak ekipmanın verimliliğini garanti etmek amacıyla satınalma birimlerinin eğitilmesi de sisteme dahildir. Patronaj kısmı ayrıca önemlidir, zira sistem ilk sonuçlarını vermeye başlayıp örneğin otelin soğuk odalarının çok verimsiz olduğu raporlandığında, hedefe ekipman yenilemenin konulup konulamayacağı üst yönetime bağlıdır. Enerjide iyileştirme (birim çıktı başına harcanan enerjide azalma) hedeflerini koymak ve hedefi tutturmak için sürekli iyileştirme yapmak şarttır. Hedefler üst yönetim onayıyla konur. Patronaj, verimsiz chiller grubunu yenilemeyi göze almaz ise oradan bir hedefleme yapamazsınız.

Örneğin bir resort oteldeki EnYS nasıl işler? Otelin en çok enerji tüketilen yerleri, soğutma (chiller), çamaşırhane, mutfak, havuzlar olarak sıralanabilir. En büyük tasarruf hedeflerine buralardan ulaşmak için bunların bağımsız tüketimlerini ölçmek zorunludur ama bu tüketimi yaparken ne çıktı verdiğine bakılmaksızın EnYS çalışamaz. Yani çamaşırhane tüketimini ölçmek en kolayıdır ancak o enerji karşılığında kaç m2 çarşaf, kaç havlu yıkandığı bilinmeden sonraki ay tüketiminin -varsa- iyileşme oranı bilinemez. Bu zorluk, o ayda konaklanan gece sayıları kıyaslanarak belki aşılabilir. Keza mutfak departmanı için de aynı zorluk vardır. Havuzlar için, harcanan enerji/havuzun işletildiği gün sayısı formülü iş görecektir. Havuz pompalarının yenilenmesi, filtre temizlikleri, sürücülü motorlar vb. iyileştirmelerinin getireceği sonuçlar bu formülde kendini gösterir. Öyleyse siz bu büyük tüketicilerle ilerleme sağlayabilecek iken misafir yatak odalarının enerjisini ölçerek işe başlayamazsınız. Zira hem getirisi az olacaktır hem de EnYS konfordan tasarruf etmenizi asla beklemez. Misafir odasını soğutmak için gönderdiğiniz soğuk suyun sıcaklığını 1-2 derece yükseltmekle hedefinize erişmeniz istenmez. Misafir şikayetçi olabilir.

Turizm konaklama işletmelerinde, işin doğası gereği EnYS kurmak bir endüstri tesisine göre daha zor olabilir. Zorluklar nelerdir? Yukarıda değinildiği gibi harcanan enerjiyi kaç birim çıktı için harcadığınızı ölçmek kolay olmaz. Bulaşık makinesinin tabak başına harcadığı enerji üzerinden mi hedef planlanacaktır, konaklayan misafir başına mı? Diğer bir zorluk, enerji tasarrufu sağlarken konforu düşürüp düşürmediğiniz olabilir. Konforla yakın ilişkili diğer parametre ise iklimdir. Bu yılın Haziran ayında konaklayan misafir adedi ile önceki yılın aynı ayını kıyaslamak kolaydır ancak geçen yıl çok daha sıcak ve nemli geçti ise bu yıl ki konaklama başına enerjiyi düşürdüğünüzü sanırken yanılgıya düşebilirsiniz. Günlük hava durumu kaydını almak bir kereste fabrikasında önemsiz iken otelde çok önemlidir.

EnYS de cihaz verimliliği yanında personel eğitimi de oldukça önemlidir. Satınalma birimleri enerji tüketen cihazlarla ilgili alım kararı verirken en düşük fiyatı seçmenin konforundan mahrum kalacaktır. Satınalma maliyeti ile değil toplam sahip olma maliyeti (Total Cost Ownership) ile karar verilmelidir. Bir otelde mekanik otomasyon sistemini yöneten personelin EnYS de ne kadar kritik bir personel olduğu tartışmasızdır. Personelin yapacağı yanlış planlamalar ve eylemler çok miktarda enerjiyi boşa harcayabilir. Örneğin bir konferans salonu boşaldıktan sonra soğutma ve havalandırmanın 3 saat daha çalışması kabul edilemez. EnYS kritik personeli bulmayı ve onu hedeflemede bir bileşen yapmayı gerektirir. Örneğin sızdıran soğuk oda kapı contalarını değiştirecek personel de, o kapıyı gerektiğinden fazla açmayacak aşçı da kuşkusuz kritiktir.

Anlaşıldığı üzere 2023 sonuna kadar ISO 50001 için bir akredite kuruluş ile protokol yaparak eğitimleri almak, denetimlere başlamak kaçınılmaz görünüyor. Üst yönetimin 50001 hedeflerine sahip çıkması zorunludur. Çünkü özellikle tesisiniz eski ise raporlar kimi cihazların hurdaya ayrılması gereğini kısa zamanda gösterecektir. Ama hedeflerin küçük tutulması ile bile ciddi tasarruflar elde edilebilir. (edit) Ekipmana hiç para harcamadan sadece personel bilinçlenmesi ile tasarrufa başlanabilir. EnYS ile finalde %25-30 tasarrufa erişilebileceği deneyimlenmiştir.

ISO 50001'e geçiyoruz diye 100-200 noktaya enerji sayacı koymalıyız diyecek biri çıkarsa karşınıza, çay ikram edip nazikçe uğurlamanız gerektiğini artık biliyorsunuz.

(edit) Önemli enerji kullanım alanlarını (ÖEK) belirlerken Pareto (80/20), kuralı kullanılır. Bir bütünün sadece %20'sini örnekleyerek, %80'ini temsil edebilecek sonuçlar elde edilebilir. ÖEK sayısında 5-7'yi aşmayıp EnYS yönetimini zorlaştırmamak önemlidir.